Arnavut Bir Alim ve Bir Osmanlı Devlet Adamı: Prevezeli Abidin Paşa

Arnavut Bir Alim ve Bir Osmanlı Devlet Adamı: Prevezeli Abidin Paşa

Osmanlı medreselerinde hem Balkan bölgesinde hem de diğer bölgelerde, dinî bilgiler, sanat, bilim ve kamu yönetimi alanlarında iz bırakan pek çok şahsiyet yetiştirilmiştir. Başka bir deyişle, yüksek devlet kurumlarını yönetmiş ve aynı zamanda derin dinî bilgiye sahip olan devlet adamları bu eğitim kurumlarından çıkmıştır. Bu bağlamda, bu şahsiyetlerin bazıları, sahip oldukları dinî bilgileri o kadar derin ve kapsamlıydı ki, bu bilgileri dini eserler halinde kitaplara döküp zamanın hocaları ve alimleri tarafından saygı ve takdirle karşılanmıştır. Bunlardan birisi Prevezeli Abidin Paşadır.

Sultan II. Abdulhamid’in meşhur valisi ve dışişleri bakanı, Abidin Paşa, çok yönlü bir eğitime sahip, uzun yıllar kamu yönetiminde yüksek görevlerde bulunmuş ve farklı alanlarda çok sayıda eser bırakmış bir şahsiyettir.

O, incelenmesi, analiz edilmesi ve tarihimizde hak ettiği yere oturtulması gereken bir kişiliktir. Aşağıdaki makale, bu nadir ve çok yönlü şahsiyetin profiline ışık tutmayı amaçlamaktadır.

İsmi Âbidîn b. Ahmed b. Zeynelâbidîn’dir. Bazı kaynaklarda Zeynelâbidîn Paşa da diye geçmektedir.[1] Arnavutların Dino sülalesine mensup olması nedeniyle soyadı kanunu çıktıktan sonra torunları da Dino soyadını almıştır.[2] 5 Rebiulevvel 1259/5 Mart 1843 tarihinde Preveze[3] şehrinde doğmuştur. Babası Arnavutluk Çam[4] kabilesinden aslen Filatlı olup Preveze şehrine yerleşmiştir. Annesi Saliha Hanım ise Margılıç Çapar kabilesindendir. Tepedelenli Ali Paşa’dan[5] ve Bekir Ağa’dan[6] kalan konak ve sekiz tane çiftlik padişahın iradesiyle babasına verilmiştir.[7]

Âbidîn Paşa memleketinde çok iyi bir tahsil görmüştür. Önce özel hocadan, sonra Preveze Kaleiçi Mektebi’nde ve daha sonra şehirde bulunan medresede ve Yanya Rum Zosimea Kolejinde okumuştur. Ayrıca Prevezeli Osman Efendi’den ders görmüştür. Arnavutça, Arapça, Farsça, Yunanca, Fransızca ve İtalyanca dilleri yanında hesap, coğrafya, kozmografya, hukuk, felsefe, fen bilimleri ve idare gibi ilimleri de tahsil etmiştir.[8] 1279/1863 yılında İstanbul’a giderek devlet hizmetine girmiş, ilk önce Sultan Abdülaziz’in muhâfızı olarak çalışmıştır. Daha sonra Preveze ve Narda mutasarrıf muavinliği, merkez kaymakamlığı ve mutasarrıf vekilliği görevlerinde bulundu. Sırasıyla İzmir Hukuk Temyiz Meclisi reisliği, Hukuk Komisyonu başkanlığı, Tekfurdağı ve Varna mutasarrıflığı, İstanbul borsa komiserliği, Diyarbakır, iki defa Sivas, Selânik, Adana, Ankara ve son olarak Cezâyir‑i Bahr‑i Sefîd (Akdeniz adaları) valiliğine tayin edildi. Ölümünden az önce Yemen ıslahatı görüşmeleri için Rodos’dan Yıldız Sarayı’na çağrılarak Yemen komisyonu başkanlığı görevi verilmiştir.

Ayrıca İstanbul borsa komiserliği yanında Osmanlı-Rusya savaşından sonra (1877-1878) Arnavutların da yoğun yaşadıkları Osmanlı topraklarını korumak için Sultan II. Abdülhamid tarafından Yanya vilayetine gönderilmiştir.[9]1880 yılında üç ay Hariciye nâzırlığı da yaptı. Sultan II. Abdülhamid’in emriyle iki dereceli mebûs seçimleriyle ilgili bir nizamname taslağı hazırlamıştır.[10]

Yaptığı görevler esnasında başarılı olmuş ve tarih kayıtlarına göre hem devletten hem de halktan güzel övgüler kazanmıştır.[11] Paşa’nın Murassa Osmanî, Birinci Mecidî, Gümüş İmtiyaz madalyaları yanında yabancı devlet nişânları da vardır. Eşi Ümmü Gülsüm hanımefendi de Şefkat Hümayün Birinci Rütbe nişanı ile taltif edilmiştir.[12]

Vefat edene kadar Sultan II. Abdulhamid’in sadık adamlarından biri olarak bilinmektedir. Padişaha hep “Halîfe‑i Sultân‑i risâlet, meded-rês[13]‑i âlem‑i İslâmiyyet, üstâd‑ı azîm‑i siyâset, veliyy-i ni‘met bâ-minnet, âli’l-menkıbet, es-Sultan el-Gâzî Abdülhamid Hân-ı Sâni” diye hitap ediyordu.[14] Ancak Bahr‑i Sefid valiliği esnasında, 24 Cemazielevvel 1313/12 Kasım 1895 tarihinde Abdülhamid’e yazdığı bir mektupta onun Hariciye Nezareti’nden sonra tekrar vali olarak tayin edilmesi kendisini son derece üzmüş ve Rumeli Genel Müfettişliğine gönderilmesini istemiştir.[15]

Âbidîn Paşa İstanbul Merkez Efendi Dergâhı Halvetî[16] Postnişîni Nûreddin Efendi’ye intisap etmiştir. Güzel ahlâkı, mümtaz faziletleri, dindarlığı ve istikametiyle meşhurdu.

15 Rebiulevvel 1324/9 Mayıs 1906 tarihinde Yemen ıslahatı görüşmeleri esnasında kalp krizi neticesinde vefat etmiş, Fatih haziresinde Gâzî Osman Paşa’nın türbesinin bitişiğinde defnedilmiştir.[17] Yanında abisi Veysel Dino Paşa da yatmaktadır.

Müellif, Türkçe, Arapça, Farsça, Arnavutça, Yunanca, Fransızca konuşup yazabildiği gibi bu dillerin edebiyatına da vâkıftı. İstanbul’da neşredilen Neologos gazetesinde Yunanca yazı ve şiirleri yayınlanmıştır. Ayrıca yazıları Paris’te Silogos diye bilinen Cemiyet‑i İlmiye tarafından da övgü almıştır.[18]

Âbidîn Paşa başarılı bir devlet adamı olmasının yanında bir âlim ve edip olarak da nitelendirilmektedir. O, Osmanlı’nın son günlerinde hem siyaset ve devlet işleri hem de ilim ve edebiyat alanında başarılara imza atmış örnek kişilerden birisidir. Herhalde gördüğü eğitim yanında bu konuda kendisinin altı dil bilmesi de etkili olmuştur.

Yazdığı eserlere baktığımızda kendisinin tasavvuf, tefsir, nahiv, sarf ve diğer dinî ilimler yanında edebiyat ve iktisat (borsa işleri) gibi farklı konularda da meşgul olduğunu görmekteyiz.

Âbidîn Paşa’nın en büyük ve ona şöhret kazandıran eseri Mesnevî‑i Şerîf Şerhi’dir. Müellif bu eserde Mesnevi’nin birinci cildini altı cilt halinde tercüme ve şerh etmiştir. Eserde, müellif o günün siyasi ve ictimaî olaylarını da aydınlatmaya çalışmıştır.[19]

Müellifin bir diğer eseri Kasîde‑i Bürde Terceme ve Şerhi’dir. Busîri metnini kısaca tercüme ettikten sonra beyitlerin manasını ve nadir kullanılan kelimelerinin anlamlarını vermiştir. Bu eser 168 sayfa olarak basılmıştır.[20]

Saâdet‑i Dünya adlı eserinde ise müellif güzel ahlâk ve Allah’ın bu hayatta insana verdiği hikmetler ve nimetlerden bahsetmiştir. Bu eserde “yaratılış” nimetini ele alırken, müellif yeni çıkan Darvinizm teorisini anlatmış ve bâtıl bir teori olduğunu ispat etmeye çalışmıştır.[21] Eserin sonunda Avrupa’nın meşhur şairlerini zikrettikten sonra çok sevdiği Mevlâna Celaleddin‑i Rûmî ve Molla Câmî, Fuzûlî, Sâʿdî ve Erzurûmî İbrahim Hakkı gibi büyük İslam şairlerinin bazı beyitlerini nakletmiştir.[22]

Nahiv ile ilgili Türkçe Nahv‑i Arabî isimli bir eseri de vardır. Bahr‑i Sefîd valisi iken 1312/1895 yılında yazmıştır.[23] İstanbul Borsa komiserliğini yaptığı sırada borsa ve borçlar ile ilgili Konsolid Hava Oyunları İstikrâzât adlı bir eser yazmıştır. Eserde faizle borç alma ve Osmanlı borçları ile ilgili meseleler yer almaktadır. Müellifin ilk eseri olup 1291/1875 yılında basılmıştır.

Müellifin, tefsir alanında Meâlî‑i İslamiyye ve Âlem‑i İslamiyyet isimli iki eserini daha var.

Meâlî‑i İslamiyye adlıeserindemüellif İslam dîninin üstünlüğünü ayet‑i kerimeler ile anlatmıştır. Müellif bu eserde 53 farklı sûreden seçilmiş 171 ayetin tefsirini yapmıştır. Ayrıca Fâtiha, Duhâ, İnşirah, Kadr, Asr, Kevser, Nasr, İhlâs, Felek ve Nâs sûrelerinin tefsiri tamamıyla yapılmıştır. Müellif ictimaî konular yanında kadere rıza, gayba iman, ibadetleri edâ, rûhun hakikati, hakiki vahiy, yalancı vahiy ve şirk gibi imanî ve itikadî konulara da önemli bir yer vermiş ve zaman zaman felsefî ve ilmî (doğal ilimler) konulara da girmiştir.[24] Abidin Paşa, ayetleri tefsir ederken dinî kavramları hem kişiye hem de topluma fayda sağlayacak yönleriyle ele almış, yaşanan hayatta yansımalarını göstermeye çalışmıştır. Eser 356 sayfa olup Maarif Nezaret‑i Celilesi ruhsatnamesiyle 1318/1900 yılında basılmıştır. Âlem‑i İslamiyyet: Müdafaâ adlı eserini ise, Kur’ân ayetlerine dayanarak hem Hırıstiyan inancını ispat etmeye çalışan hem de Kur’ân’la ilgili bazı şüpheler ve zıtlıklar ortaya atan Mısırlı bir papaza, reddiye olarak yazmıştır. Eser Müdafaa an Âlemi’l-İslam adıyla Arapça olarak da neşredilmiş, takrizi de Muhammed Hasan Dellâl es-Sanʿanî[25] tarafından yazılmıştır.

Not: Bu yazı, Ferid Piku’nun doktora tezinin bir bölümü olup, kendisi tarafından özetlenmiştir.

Kaynakça

İskender Pala, “Âbidin Paşa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, (İstanbul: 1988), 1/310.

Sicill-i Osmanî Zeylî, haz. Mehmed Zeki Pakalın (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2008)

Âbidîn Paşa, Saâdet‑i Dünya, Vilayet Matbaası, Rodos, 1312/1894.

Âbidîn Paşa, Terceme ve Şerhi Kasîde‑i Bürde, Mahmûd Bey Matbaası, İstanbul 1324.

Meşhur Valiler, haz. Hayri Orhun, Mehmet Belek, Celal Kasaroğlu, İçişleri Bakanlığı Merkez Valiler Bürosu, Ankara, 1969.

Niko Stylos, Preveziani Abedin Pasha Dino- Poezitë e tij greqisht dhe Dinat (Dinot), Botimet “Pa Kufinj” Mulheim A. D. R., 2013.

Âlem‑i İslamiyyet: Müdafaâ, Tahir Beğ Matbaası, İstanbul 1315/1898.

Âbidîn Paşa, Meâlî‑i İslamiyye, Ma’lumât Kütüphanesi-Tahir Bey Matbaası, İstanbul 1318.

Yusuf el-Marʿaşli, Nesrü’l-Cevâhir ve’d-Dürer fî Ulemâi’l-Karni’r-Râbiʿ Aşer, Darü’l-Maarife, Beyrut, 2006.


[1]     Bk. Zeynelabidin Paşa’nın özel dosyası: BOA. DH. SAİD. d., 1/252.

[2]     Gazeteci ve ressam Âbidîn Dino, Âbidîn Paşa’nın torunu olup bu ikisi farklı kişilerdir.

[3]     Osmanlı döneminde Yanya vilayetine bağlı Adriyatik Denizi kıyısında bulunan bir şehirdir. Bugün ise Yunanistan’a bağlıdır.

[4]     Çamlılar, Yunan soykırımından önce eski Güney Arnavutluk (bugün Yunanistan sınırları içinde) Çamlık (Çameriya) bölgesinin sakinlerindendir.

[5]     Yanya valisi Tepedelenli Ali Paşa, devlet tarafından âsi ilân edilip 1822 yılında öldürüldü. Bk. Kemal Beydili, “Tepedelenli Ali Paşa”, DİA, XL, 476-479.

[6]     Bekir Ağa, Tepedelenli Ali Paşa’nın komutanıdır.

[7]     Âbidîn Paşa, Saâdet‑i Dünya, Vilayet Matbaası, Rodos, 1312/1894, s.153-154.

[8]     Bk. BOA. DH. SAİD. d., 1/252; Pakalın, Sicill‑i Osmanî Zeylî, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2008, I, 161.

[9]     Âbidîn Paşa, a.g.e.

[10]   Bk. İskender Pala, “Âbidîn Paşa”, DİA, I, 310.

[11]   Bk. İsa Çelik, Âbidîn Paşa (1259/1843-1324/1906)’nın Mesnevi Şerhi ve Tasavvufi Düşünceleri, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, 2001, s. 40-43.

[12]   BOA. DH. SAİD. d., 1/252.

[13] Yardımı ulaştıran.

[14]   Bk. Âbidîn Paşa, Terceme ve Şerhi Kasîde‑i Bürde, Mahmûd Bey Matbaası, İstanbul 1324, s. 2-3.

[15]   Bk. Meşhur Valiler, haz. Hayri Orhun, Mehmet Belek, Celal Kasaroğlu, İçişleri Bakanlığı Merkez Valiler Bürosu, Ankara, 1969, s. 29; 31-32.

[16]   Bazı kitaplarda Âbidîn Paşa’nın mürşidi şeyh Nureddin Efendi’nin ismi zikredildiğinde “Halvetî şeyhi” ifadesi yanlışlıkla “Alevî şeyhi” şeklinde okunmuştur. Ona dayanarak da Âbidîn Paşa ve Dino kabilesinin Alevî oldukları iddia edilmiştir. Bk. Niko Stylos, Preveziani Abedin Pasha Dino- Poezitë e tij greqisht dhe Dinat (Dinot), Botimet “Pa Kufinj” Mulheim A. D. R., 2013, s.37.

[17]   Türbe üzerindeki kitâbede şöyle yazmaktadır: “Eâzim‑i vükelâ ve vüzerâ-yı saltanat‑ı seniyyeden ve Arnavutluk Hânedânından Dînozâde Âbidîn Paşa’nın türbe‑i şerîfesidir”. Mezar şâhidelerindeki kitabe ise: “Hüve’l-Bâkî. Uzemâ-yı hükemâ-yı millet‑i İslâmiyye ve kudemây‑ı vüzerâ-yı saltanat‑ı seniyyeden şârih‑i Kasîde‑i Bürde ve Mesnevî‑i Mevlâna, sâhib‑i Meâlî‑i İslâmiyye ve Saâdet‑i Dünyâ, şâir‑i güzîde zekâ Nâzır‑ı umûr‑i hâriciyye sâbıkan Âbidîn Paşa’nın rûh‑ı pür-fütûhu Cinân‑ı cinânda hem-bezm‑i Cenâb‑ı Seyyid‑i beşer vücûd‑i kudsiyyet-nümûdu bu câ-yı câvidâni-nümâda mütevâri‑i türâb‑ı mağfiret makarrıdır. Müşarünileyh Arnavutluğun Çam kabîle‑i asliyesine, pederinden Dino, vâlidesinden Çapar hânedânlarına mensup idi. Ey zâir‑i rikkat nihâd te’lîf ve tanşît‑i kulûba hasr‑ı nakdiye‑i hayât eden bu ruhperver rûhâniyet eser‑i vezîr‑i âsaf nazîre kemâl‑i huzûr ve safvetle bir rahmet okuyup hâtırasını yâd ve ruhunu şâd eyle”. Bu kitabelerin çözümünü yapıp bize lutfeden Müfit Yüksel Beyefendi’ye teşekkür ederim.

[18]   Bk. Meşhur Valiler, s. 30-33; Âbidîn Paşa, Kaside‑i Bürde Tercüme ve Şerhi, Kütüphane-i İrfan, İstanbul Kütüphane-i İrfan, Mahmûd Beğ Matbaası, İstanbul 15 Ağustos 1321/28 Ağustos 1905, s.4-5.

[19]   Bk. İsa Çelik, a.g.e.

[20] Bk. Abidin Paşa, Terceme ve Şerhi Kaside-i Bürde, İrfan Kütüphanesi, 1324/1906.

[21]   Bk. Âbidîn Paşa, Saâdet‑i Dünyâ, Vilayet Matbaası, Rodos 1312, s. 15-18.

[22]   Bk. Âbidîn Paşa, a.g.e., s. 132-152.

[23]   Âbidîn Paşa, Türkçe bir Tarz Nevin Nahv‑i Arabî, Vilayet Matbaası, Rodos 1312.

[24]   Bk. Âbidîn Paşa, Meâlî‑i İslamiyye, Ma’lumât Kütüphanesi-Tahir Bey Matbaası, İstanbul 1318, s. 169-173; 278.

[25]   Seyyid Muhammed Hasan Dellal es-San’âni (v.1933) bir süre Rodos adasına sürgün edildikten sonra afv edilip San’a Camii Kebîr Hatibi olarak görevledirilimiştir. Büyük ihtimal Rodos’ta iken Âbidîn Paşa ile tanışmıştır. Bk. Yusuf el-Marʿaşli, Nesrü’l-Cevâhir ve’d-Dürer fî Ulemâi’l-Karni’r-Râbiʿ Aşer, Darü’l-Maarife, Beyrut, 2006, I, s.1127-1128.

Benzer Yazılar

Yorum Yap