Ders Proğramı, Metodu, Öğretim Dili ve Tahsil Süresi
Meddah Medresesinin müfredatı, bazı ufak tefek revizyonlar dışında Fatih Medresesi’nin son devir programı esas alınarak belirlenmiştir. Yenilik olarak tali kısmının programında Kur’anı-ı Kerim ve tecvid, matematik, tabiat bilgisi, ilmihal, Farsça, Osmanlıca yazı ve imla, hüsn-ü hat, Türk dili ve edebiyatı ve usul-i kitabet (kompozisyon) maddeleri yer alıyordu. Medrese’de okutulan esas ilim dalları şunlardır: Sarf, Nahiv, İştikak, Belagat, Aruz, İlm-i Adab-ı Münazara, İlm-i Vazı’, Mantık, Usul-i Fıkıh, Fıkıh, Feraiz, Akaid/Kelam, Ahlak, Usul-i Hadis, Hadis ve Tefsir.[1]
Eğitim ve öğretim ülkedeki diğer klasik medreselerde olduğu gibi Türkçeydi. Esas ilim dallarına ait kitaplar Arapça olduğundan metinler bu dilde okunur, ardından tercümesi, izah ve yorumu Türkçe yapılırdı.
Uygulanan metod öğrencinin derse katılımı ile ifadelendirdiğimiz metodun ta kendisi idi. Yanısıra medresede bazı metinlerin ezberlenmesi de vardı. Bunun için bu metoda öğrencinin katılımı ve kısmen ezberleme metodu denebilir. Bekir Sadak’ın ifadesiyle Medrese metodundaki ezberleme; katılımlı ve hatta eleştirel metodun sadece küçük bir unsurunu oluşturmaktadır.[2] Eğitim ve öğretim ülkedeki diğer klasik medreselerde olduğu gibi Türkçeydi. Esas ilim dallarına ait kitaplar Arapça olduğundan metinler bu dilde okunur, ardından tercümesi, izah ve yorumu Türkçe yapılırdı. Medrese yöneticilerinin yazılı ifadelerine göre tahsil süresi 10 veya 12 yıl olarak zikredilmekle birlikte bunlar tahdidi değil, takribi rakamlar olarak kabul edilmelidir. Çünkü tahsilin sona ermesi medresede öngörülen kitapların bitirilmesine bağlıdır. Nitekim ilk nesil talebe 10-11 yılda, ikinci ve üçüncü nesil ise 12 sene süren tahsilin ardından mezun olmuşlardır.[3]
İdare ve Öğretim Kadrosu[4]
Ataullah Efendi vefatına kadar Medrese’nin müdürü ve başmüderrisi kimliğiyle görev yapmış, Hafzı Abdül Efendi ise aynı kurumun belletmenlik vazifesini üstlenmiştir. Ataullah Efendi Medrese’nin ilk döneminde ihtisası dışındaki dersleri okutmak üzere üç muallimi daha kadrosuna katmıştır. Bunlardan Hasan Şabiç Sırpça, Seyfeddin Efendi Osmanlıca yazı, hüsn-ü hat ve imla, Süleyman Aşki Türk dili ve edebiyatı ve kompozisyon derslerini okutmuşlardır. İlerleyen süreçte kadro ihtiyacı Medrese içinden karşılanmış, kıdemli talebeler daha sonra teşekkül eden sınıflara ders vermekle görevlendirilmişlerdir. Bunların arasında özellikle Fettah Efendi ve Bekir Sadak zikredilmelidir. Fettah Efendi 1939 yılından itibaren müderris yardımcısı unvanıyla hocalık yapmıştır.
İcazet Alanlar[5]
Elimizdeki bilgilere göre Ataullah Efendi döneminde Medrese’de asgari sekiz (veyahut dokuz) sınıf teşekkül etmiş ve yüz civarında talebeyi barındırmış olmakla birlikte bunlardan sadece üç sınıf okulu bütünleyip mezun olmuş, diğerlerine ise şehatname verilmiştir. İcazet alanların sayısı yirmi üç kişiden ibaret olup isimleri şöyledir:
İlk icazet alanlar (Ataullah Efendi’den -1934): Fettah Efendi, Mehmed Efendi, Selim Efendi, Hafız Necati Efendi, Hafız Şaban Efendi ve Hafız Sadullah Efendi.
İkinci icazet alanlar (Ataullah Efendi’den- 1940): Hafız Hasan Efendi, Hafız Abdürrahim Efendi, Hafız Mustafa Efendi, Hafız Hamdi Efendi, Hafız Kadri Efendi, Hasan Efendi, Hakkı Efendi, Osman Efendi, Hüseyin Efendi, İdris Efendi, Ferhad Efendi.
Üçüncü icazet alanlar (Fettah Efendi’den- 1944): Hafız Bekir Sadak Efendi, Hafız Sami Efendi, Kemal Aruçi Efendi, Cemal Efendi, Salih Efendi, Ramdan Efendi.
Bilime ve Türk Edebiyatına Katkıları[6]
Ataullah Efendi’nin üst düzey bir eğitici, yönetici ve hareket adamı kimliği itibariyle, etkisi çağdaşlarından daha fazla olmuş, ismi ve hareketi sosyal bellekten silinmemiştir. Onun döneminde Meddah Medresesi cazibe merkezi haline geldiğinden Üsküp dışından olan talebelerin de uğrağı olmuş, dolayısıyla Makedonya’nın çeşitli bölgelerinde, Kosova ve Preşova çevresinde etkisini gösterebilmiştir. Meddah Medresesi bu dönemde eğitim kurumu olmasının yanısıra bir İslam düşüncesi ve Türk edebiyatı merkezi olma vasfını da taşımıştır. Burada yetişen Fettah Efendi ve Bekir Sadak gibi hocaların gerek yurt içinde gerekse yurt dışında, örneğin Bulgaristan’da çıkan Medeniyet gazetesinde kimi şiir ve makaleleri yayımlamıştır. Yine Fettah Efendi, Kemal Aruçi ve Hafız Mustafa Efendi’nin Mekedonya Devlet Arşivinde ve Milli Tarih Enstitüsü’nde Osmanlıca ve Arapça uzmanı olarak katkı sunmaları dikkate değer bir noktadır. İlk iki ismin bu kurumlarda bazı bilimsel makaleleri de yayımlanmıştır.
Medresenin Kapatılması ve Sonrası
Ataullah Efendi’nin vefatından birkaç ay sonra, yeni yönetim tarafından ülkedeki diğer medreselerle birlikte Meddah/Ataullah Efendi medresesinin faaliyetine son verilmiştir (Mart veya Nisan 1947).[7] Aynı yıl içerisinde öğrenci ve taraftarından Fettah Efendi, Mehmed Efendi, Memduh Kazım, Rıza Celadin, Cemal Efendi, Ferhad Efendi ve Molla Hamid komünist rejimin düşmanı olmak, aleyhinde faaliyette bulunmak vb gerekçelerle tutuklanıp hüküm giymiş ve değişik sürelerle hapis yatmışlardır. Organize bir sivil hareket olarak “Ata Hoca” grubu tasfiye edilmekle beraber talebeleri ve taraftarları yıllarca imamlık, vaizlik, muallimlik gibi görevlerde bulunarak, bazıları evlerde Kuran ve medrese ilimlerini okutarak zor şartlar altında hizmet vermeye çalıştılar. Bu sayede Ataullah Efendi’nin İslami düşünce ve öğretisi uzun yıllar canlı kalmış ve etkili olmaya devam etmiştir.
Ataullah Efendi’nin, Müslüman toplumun çok hassas va badireli dönemlerden geçtiği bir süreçte etkili bir dini ve içtimai figür olarak öne çıkmış bir islam alimi ve hareket adamı olduğu anlaşılmaktadır. Başında bulunduğu medresenin temelde islami ilimleri tedris etmekle birlikte, onun ve talebelerinin gayretleriyle bir düşünce ve edebiyat mekezi haline gelmiştir. Eli kalem tutan ulemanın nadir yetiştiği bir bölgede faaliyet gösteren Meddah Medresesi’nin hatırı sayılır alimler, yazarlar ve şairler yetiştirdiği açıktır. Nihayetinde Ataullah Efendi’nin fikriyatından mülhem olarak yapılan siyasi, ilmi, edebi… faaliyet ve mücadelelerin bu okulu bir “ekol” düzeyine taşıdığı söylenebilir.
Not: Bu metnin genişletilmiş hali, 100. Yılında Uluslarararsı Meddah Medresesi Sempozyumu’nda sunulmuş ve sempozyumun edisyon kitabı olan Üsküp’te Meddah Medresesi (Editörler: Sevba Abdula, Abdullah taha İmamoğlu; İDEFE Yayınları, 2024) kitabında yayımlanmıştır.
Kaynakça
Aruçi, Muhammed: “Üsküp’te Meddah Medresesi”, Balkanlarda İslam Medeniyeti Milletlerarası Sempozyumu Tebliğleri, 181-198 (Sofya 21-23 Nisan 200), İstanbul: IRCİCA, 2002.
Ataullah Kurtiş Özel Arşivi.
Gürel, Zeki. Abdül Fettah Rauf Efendi. Ankara: Berivan Yayınevi, 2023.
Latif, Huseyin Yusuf. “Reisu’l-ulema el-Cedid fi Cenubi Yugoslafya”. El-Feth, sy. 611, (Cemadi’l-ula H. 1357): 12-13
Nedim, Ahmed (yay. haz.). Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtları 1926. İstanbul: İşaret Yayınları, 1993.
Nimetullah Kurtiş. Ataullah Efendi’nin Hal Tercemesi, (el yazma).
Sadak, Bekir, “Biz Oralarda Kalmalıydık (5)”, el-Hilal, sy. 26 (Mayıs 1991): 17.
Sadak, Bekir, Üsküp’te Meddah Medresesi, (yayımlanmamış bildiri, t.y., daktilo): 1-13.
Selam, Enes: “Müderris Ataullah Efendi ve Meddah Medresesi” . Üsküp’te Meddah Medresesi, ed. Sevba Abdula – Abdullah Taha İmamoğlu, 359-395. Üsküp: İDEFE-Fettah Efendi Eğitim ve Düşüne Derneği, 2024.
[1] Sadak, “Üsküp’te Meddah Medresesi”, 5-7; Selam, “Müderris Ataullah Efendi ve Meddah Medresesi”, 379-381.
[2] Sadak, “Üsküp’te Meddah Medresesi”, 10.
[3] Selam, “Müderris Ataullah Efendi ve Meddah Medresesi”, 382.
[4] Sadak, “Üsküp’te Meddah Medresesi”, 5; Selam, “Müderris Ataullah Efendi ve Meddah Medresesi”, 382-284.
[5] Sadak, “Üsküp’te Meddah Medresesi”, 11; Selam, “Müderris Ataullah ve Meddah Medresesi”, 387.
[6] Selam, “Müderris Ataullah Efendi ve Meddah Medresesi” 391-392.
[7] Gürel, Abdül Fettah Rauf Efendi, 387; Muhammed Aruçi, “Üsküp!te Meddah Medresesi”, 194.