İki Dünya Savaşı Arasında Bosna-Hersek’te Gajret Dergisinin Dili

İki Dünya Savaşı Arasında Bosna-Hersek’te Gajret Dergisinin Dili

Dil mücadelesi milli bilincin oluşmasında birincil öneme sahip bir faktördür.

Borba za jezik jest faktor od prvostepene važnosti za formiranje nacionalne svijesti.

(Borbata za jazik a faktor od prvostepena važnost za formiranje na nacionalna svest.)

Lazar Koliševski, Aspekti na Makedonskoto Prašanje

Bir dergi veya gazete yazısı, yazıldığı zamandaki modaların, trendlerin tespit edilmesi konusunda araştırmacılara önemli ipuçları verir. Onun, dili kullanma biçimiyle ne kadar ideolojik mesaj gönderebildiğini ve siyasî düşünceleri ne denli yansıttığını anlayabiliriz. Ne de olsa dil, dil dışı gerçekliğin açık bir yansımasıdır. Gazete, dergi yazılarında da dil dışı gerçekliğin özellikle vurgulandığı görülür. Bu yazılar, kaleme alındıkları dilde bize ayrıca birtakım mesajlar da gönderir. Buna göre basını takip edilerek Bosna’daki çeşitliliğe,  kültürel ve ideolojik farklılıklara tanık olunur. Bosna Hersek’in kimliği, Doğu ve Batı arasındaki konumu, Sırpça ve Hırvatça varyantları arasındaki yeri, tüm dönemlerinde Boşnakçaya ve basın diline yansımıştır. Nitekim bu yazının ana fikri, basın diline sosyal ve siyasî  durumun, dil dışındaki gerçekliğin belirgin bir biçimde etki ettiği hipotezidir. Söz konusu bu hipotez doğrultusunda iki dünya savaşı arasında çıkan Gajret (Gayret) dergisinin dili ele alınmıştır. Gajret‘in üslubu analiz edilirken en çok röportajlar, eleştiri yazıları ve makaleler incelenmiştir. Gajret 1907’den 1941’e kadar yayınlanmış aylık bir dergidir. Yayınlanması 1915-1920 arasında ve 1923’te kesintiye uğramıştır. Dergi, yayın hayatı boyunca çeşitli alt başlıklarla çıkmıştır. 1907’de Orta ve Yüksek Okullardaki Müslüman Öğrencileri Desteklemek İçin Gajret Dergisi; 1911’de Sosyal İşler ve Ulusal Aydınlanma; 1922’de Kültür ve Güzel Sanatlar Dergisi; 1922’de Müslümanları Kültürel ve Ekonomik Kalkındırma Cemiyeti; 1933’te Kültür ve Eğitim Cemiyeti Gajret Dergisi alt başlıklarını kullanmıştır. 

1914 ile 1943 arasındaki dönem, onlarca yıllık ekonomik durgunluğun ve yüksek işsizlik oranlarının damgasını taşır. Bundan dolayı 1914-1943 arası, Bosna toplumunun karanlık çağı olarak tanımlanabilir. Böyle bir ortam, Bosna Hersek’teki çeşitli ayrışmaları kullanarak Bosna Hersek topraklarını parçalamak isteyenler için çok elverişli olmuştur. Burada öncelikle Sırp ve Hırvat siyasetinin Bosna-Hersek topraklarına da dayatılmasından, sözde var olan doğu ve batı varyantları kullanımının basın diline yansımasından bahsediyoruz. 1918’den 1941’e kadar Bosna Hersek’i de içine alan Yugoslavya Krallığı’nın enformasyon sistemi, faşist güçler Almanya ve İtalya’nın Nisan 1941’de bu ülkeyi işgal etmesiyle çökmüştür. İşgal nedeniyle o zamana dek yayınlanan tüm gazeteler ve dergiler de kapatılmıştır. Bu dönemde ve öncesinde Bosna Hersek’teki basınında üç farklı alfabe ile karşılaşırız. Gazeteler, dergiler Birinci Dünya Savaşı’na değin Arapça, Kiril ve Latin olmak üzere üç alfabeyle basılmıştır. Basın, 1918’den itibaren ise kendisini yalnızca iki alfabeye -Latin ve Kiril alfabelerine- yeniden yönlendirmiştir. Bosna Hersek’teki karmaşık kimlik meselesinde, alfabenin kullanılmasının arkasında bile basının Doğu ya da Batı versiyonuna olan bağlılığının sinyali sık sık verilmiştir. Bu doğrultuda bir gazetenin, derginin basımda kullandığı alfabeyi bazen değiştirdiğini gözlemleriz.

Gajret ise Latin alfabesi ile Kiril alfabesi bir arada kullanılmıştır. Ayrıca 1918’den önceki yıllarda “Gajret” başlığı Arap alfabesiyle yazılmıştır.      

Profesör Hanka Vajzoviç’in Jezik i nacionalni identitet: sociolingvističke teme adlıkitabında iddia ettiğine göre bir zamanlar Boşnakçada konuşma ve yazı dilinde Ana Slav dilinden miras kalan Ѣ (Yat) sesi (sesli harfi) vardı. 12. ve 14. yüzyıllar arasındaki dönemde kaybolmuş ve yerini ya “i” sesli harfine ya da “je / ije” seslerine bırakmıştır. Dolayısıyla bugün bile Boşnakça dilinde Ikavica (İkavitsa) (cvit, pîsma) ve Ijekavica (İyekavitsa) (cvìjet, pjèsma) varyantları mevcuttur. Boşnak edebî dilinde eski ses jat’ın yalnızca Ijekavca karşılığı vardır. Jat’ın Ikavica karşılığı, Boşnakçanın yazı dilinde ve bazı batı varyantlarında karakterize edilmiştir. Ijekav (Jekav) ikamesi sadece günümüz lehçelerinde geçerli olmakla kalmamış, aynı zamanda çağdaş Boşnak edebî dilinde de tek olmuştur. Analiz edilen bütün sayfalarda çoğu örnekte “ije” sesinin kaydıyla karşılaşılmıştır. Bununla birlikte istisnalar da söz konusudur; “ije”nin dışında “ie” sesi de çokça kaydedilmiştir. Ekavica ise 1921’den itibaren Gajret dergisinde bir istisna olarak ele alınamayacak kadar sık ​​yer almaktadır.

İki dünya savaşı arasında Boşnakça, Sırpça-Hırvatçanın bir parçası olarak yazı dilini geliştirmiştir. Bu dönemde artık Boşnakça’dan söz edilmemektedir.

Bununla birlikte bu dönemdeki yazı dili, Boşnakçanın özgün eğilimlerini de yansıtmaktadır. Siyasî koşulların yetersizliğinden ötürü Boşnakçanın yazı dilinin gelişimine ne yazık ki gramer, sözlük, imla çalışmaları ve standardizasyon eşlik etmemiştir. Böyle bir durum, çeşitli dil ifadelerinin yolunu açmıştır. Belirli bir norm ve standardın bulunmadığı bu ortamda, gazete ve dergilerde ifadelerin ikili kullanımına ilişkin çok sayıda örnek bulunmaktadır. Hiçbir gazetede, dergide doğu ve batı varyantları arasında bir ayrımın bulunmadığını; fakat her birinde bir iç içe geçmenin olduğunu söyleyebiliriz. Bütün bunların yanı sıra istisna düzeyinde olmak kaydıyla Ekavica’nın varlığından da söz edilebilmektedir. Gajret dergisinde ise Ekavica ve Ijekavica bir arada bulunmaktadır.  Ekavica’ya özgü ifadeler istisna düzeyinde değildir. Muhabire bağlı olarak makalelerde Ekavica’nın bazen daha az bazen de daha çok olduğu görülmektedir: vredeti, pesnik, pesma, gde, živeti, cela, slediti, vešto, umetnost, predlog (Gajret, 1918-1941).

İki dünya savaşı arasında yayınlanmış gazete ve dergilerde, eski Yugoslavya topraklarında mevcut olan dil varyantlarının çoğunlukla bir karışım hâlinde karakterize edildiğini görebiliriz. Gajret dergisi de biçimin içeriği nasıl takip ettiğini gösteren en açık örnektir. Doğu’ya yönelik gizli sempati, analiz edilen tüm gazeteler, dergiler arasında Kiril alfabesinde ısrar eden ve bol miktarda Ekavica kullanan Gajret’te çeşitli şekillerde ifade edilmiştir.

Sırpça-Hırvatça-Slovence, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı’nın resmî diliydi. Krallık döneminde Belgrad’ı bir merkez olarak kabul ettirme yönünde açık bir istek vardı ve bu, dilin dayatılması eylemiyle de ortaya konulmuştur. Bu durum, 1941’de Bağımsız Hırvatistan Devleti’nin ortaya çıkışına kadar böyleydi. Bağımsız Hırvatistan Devleti’nin kurulmasından sonra Kiril alfabesi terk edilmiştir. Bugün Bosna’da genellikle kaba bulunan Hırvatça konusunda ısrar edilmeye başlanmıştır. Dilin henüz imla normunun bulunmadığı böyle bir durumda, Bosna basınının ortaya çıkışı manipülasyon olasılığının yanı sıra belirlenmiş kuralların yokluğundan dolayı muhtemelen sık sık şüphe ve tutarsızlıklara da yol açmıştır.

Noktalama işaretlerinin de keyfî olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu konuda belirli bir kuralın olmadığı açıktır. Ayrıca yarı-birleşik, birleşik ve ayrıştırılmış vb. sözcüklerin yazımında da herhangi bir kuralın bulunmadığını fark edilir. Kısaltmalar da oldukça keyfî bir biçimde yazılmıştır. Ayrıca bunlar, günümüz yazımında benimsenen kısaltmalarla çok nadiren bağdaşmaktadır.

Gazete ve dergi yazılarında standart bir dil kullanım kodeksinin benimsenmesi ihtiyacı, analize konu olan dönemden onlarca yıl sonra bile hissedilecektir.

Dilin standartlaştırılması hiçbir surette tek bir varyanta bağlı kalınması anlamına gelmiyordu; çünkü bu durum, Bosna-Hersek sakinlerinin gerçekliğine veya dilsel duygularına tekabül etmiyordu.

Bu yazılarının yazıldığı dönemde, kısmen Ijekavica telaffuzu dışında Bosna-Hersek’teki standart dil üzerine herhangi bir çalışma yapılmamıştır; ancak ortak yaşamın ve karşılıklı iletişimin dilsel açıdan bir gerekliliği olarak temelde standartlaşmaya ve kanunlaştırmaya ihtiyaç vardır. Hatta Bosna-Hersek’in belirli bölgelerindeki bazı dilsel çeşitlilikler yani farklı varyantlarla küçük veya büyük bağdaşmalar gerçek bir dilsel ihtiyaçla koşullandırıldığı sürece kimseyi rahatsız etmez. Üstelik bu durum, dilin gücünü veya zenginliğini gösterir.  Dil, milliyetçi fikirleri yaymak ve siyasî mücadeleleri yürütmek için kullanıldığında ise onun suistimali söz konusudur.

Not: Bu metnin genişletilmiş hali, ‘Balkan Periodicals: Trajectory of Islamic Thought 1918-1945’ Sempozyumu’nda sunulmuş ve sempozyumun edisyon kitabı olan Balkan Periodicals The Trajectory of Islamic Thought in the Interwar Period (Editörler: Sevba Abdula, Ahmet Köroğlu; İDEFE Yayınları, 2024) kitabında yayımlanmıştır.

Kaynakça

Bakić, Ibrahim, Josip Baotić, Sreto Tanasić, Branko Tošović i Fahro Trtak, Sarajevo: Institut za Jezik u Sarajevu, 1990.

Ćirilov, Jovan, Hrvatsko-Srpski Rječnik İnačica / Српско-хрватски речник баријанти, Beograd: Stilos, 1989.

Jahić, Dževad, Halilović, Senahid i Palić, Ismail. Gramatika Bosanskog Jezika, Zenica: Dom štampe, 2000.

Jahić, Dževad, Jezik Bosnaskih Muslimana, Sarajevo: Biblioteka Ključanin, 1991.

Jezik, Velika Enciklopedija Aforizama, Jezik. 4.izdanje, Zagreb: Prosvjeta – Globus, 1984.

Okuka, Miloš, Jezik i Politika, Sarajevo: Izdavačka djelatnost, 1983.

Rišner, Vlasta i Jadranka Mikota, Jezik hrvatskih novina i časopisa u 20.stoljeću, Povijest hrvatskog jezika. 5. knjiga: 20. stoljeće: prvi dio, Zagreb, Društvo za promicanje hrvatske kulture i znanosti CROATICA, 2018.

Šipka, Milan, Književnojezička Politika i Jezička Kultura, Sarajevo: Izdavačka Djelatnost, 1987.

Tucaković, Šemso, Historija Novinarstva i Medija u Bosni i Hercegovini, Sarajevo: S&A Company, 2006.

Vajzović, Hanka, Jezik i Nacionalni İdentitet: Sociolingvističke Teme, Sarajevo: Fakultet Političkih Nauka, Bemus, 2008

Novine Gajret od 1918. do 1941.godine

Benzer Yazılar

Yorum Yap