Tarihi bir perspektiften bakıldığında, “Zani i Naltë” dergisi, Arnavutluk’taki dini yayıncılığın altın çağının başlangıcını simgelemektedir. Ekim 1923’te kurulan bu dergi, teknik ve içerik açısından daha ileri bir versiyon olarak, İslam teolojisi, İslam hukuku, tefsir, hadis gibi konuların yanında sosyoloji, felsefe, ahlak, psikoloji, tarih ve ulusal edebiyat gibi sosyal bilimlerde de bir aylık dini dergi ve platform olarak işlev görmüştür. Dergiye Arnavutluk, Kosova, Kuzey Makedonya gibi Arnavutların yaşadığı bölgelerden gelen akademik şahsiyetlerin çok fazla katkısı olmuştur. Bu süreçte dergi, pek çok zorlukla karşılaşmış olsa da kurucular ve editörler tarafından bu zorluklar başlangıçta göz önünde bulundurulmuş ve yayına devam etmiştir. Bu çalışma, “Zani i Naltë” dergisinin Kur’an’ın doğru bir şekilde yorumlanmasındaki rolünü aydınlatmayı amaçlamaktadır. Bu amaca binaen çalışmada, dergi üç önemli konu üzerinden ele alınacaktır: Derginin motivasyonları, yazarları ve işlediği konular. Ayrıca bu çalışma, 1923-1939 yılları arasında yayımlanan dergi arşivlerine dayanarak sadece tarihi bir perspektiften değil, aynı zamanda Tefsir ilmine katkıları ve ulusal düzeydeki etkileri açısından kapsamlı bir değerlendirme sunmayı hedeflemektedir.
Dil, hem sözlü hem de yazılı olarak bir milletin kimliğinin göstergesidir. Sümerlerin kil tabletlerindeki yazısından (M.Ö. dört bin yıl) dijital çağda elektronik yazı ortamına kadar düşünce, grafiksel olarak ifade edilmeye çalışılmıştır.[1] İslam’da okuma ve yazma, düşüncenin gelişiminde temel unsurlar olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Bunlar, İslam tarihinde merkezi bir yer tutmakta olup İslam kültür ve medeniyetinin temel direkleri sayılmaktadır. Ayrıca okuma-yazmanın önemi, Yüce Kur’an’da Allah’ın kelamı ve Peygamber Efendimizin (a.s.) sözleriyle de vurgulanmış olup tüm müminler bu konuda teşvik edilmiştir. Netice itibariyle okuma-yazma, bilgileri taşıma ve işleme konusunda insanlık için vazgeçilmez bilimsel bir araç haline gelmiştir. Bu anlayışla, Arnavutça dini yayıncılıkta da yazma önemli bir yer edinmiş ve bu alanda Kur’an’ın yorumlanmasıyla ilgili konulara da yer verilmiştir. Bu çalışmada da, Arnavutça dini dergilerinden biri olan “Zani i Naltë”de yayınlanan yazılar ele alınmıştır.
“Zani i Naltë” Dergisinin Rolü ve Önemi
Zani i Naltë” dergisi, Arnavutluk Müslüman Topluluğu’nun ilk resmi dergisi olup profesyonel bir teknik ve içerikle Arnavut okuyucularına sunulmuştur. Ekim 1923’te çıkarılmya başlayan dergi, tam 16 yıl boyunca, yani 1939 yılına kadar yayımlanmaya devam etmiştir. Bu dönem, Arnavutluk’un II. Dünya Savaşı’na girdiği dönemi kapsamaktadır.
“Zani i Naltë” dergisi birçok açıdan önemi haizdir.
Zira dergi sadece Arnavutça konuşan okuyucuların kendi anadilinde dini öğrenebileceği bir kaynak değil, aynı zamanda Arnavut dindar entelektüellerin düşüncelerini, fikirlerini ve bilimsel çalışmalarını Arnavutça sunabileceği bir platform işlevi görmüştür.
Mevzubahis derginin ilk sayısının ön sözünde, dergiyi karakterize eden, hangi vizyon ve misyonla yayın yapılacağına dair bazı faktörler sıralanmıştır:
Netice itibariyle “Zani i Naltë” dergisinin, Arnavut Müslüman halkı için büyük bir öneme sahip olduğunu ve makul bir şekilde din-vatan dengesinin korunmasında, Arnavut halkının kültür ve eğitim seviyesinin yükseltilmesinde önemli bir rol oynadığını söylemek mümkündür.
“Zani i Naltë” Dergisi Müellifleri ve Dergide Ele Alınan Tefsir Konuları
“Zani i Naltë” dergisinde, 16 yıllık yayını boyunca, Kur’an’ın yorumlanması alanında bir dizi makale yayımlanmış ve bu makaleler aynı zamanda derginin temel eksenini oluşturmuştur. Bu makaleler, Arnavut Müslüman halkının kültürel zenginliğini belgelemekte olup, aynı zamanda bu dönemdeki Arnavut dini düşünce seviyesini de gözler önüne sermektedir. Kur’an’ın bazı sûrelerinin özel olarak yorumlanması ve Kur’an’ın dünya hayatı hakkında sunduğu çerçevede ele alınan konular, o dönemin bir ihtiyacı olmakla beraber doğru Kur’an anlayışı ile Arnavut halkının İslam dini eğitiminde önemli bir rol oynamıştır. Bu dergide, Kur’an’ın yorumlanmasındaki katkılarıyla öne çıkan Arnavut alimleri arasından Hfz. Ali Korça, Kur’an sûrelerinin özel tefsiri üzerine makaleler ve “Hazreti Muhammed Mustafa’nın genel ve ebedî mesleği” başlıklı köşesiyle, Hacı Vehbi Dibra ve Qazim Hoxha “Kur’an Ne Emrediyor” başlıklı köşesiyle yer almıştır. Dergi tarafından özel ve önemli olaylar için de özel sayılar yayımlanmıştır. Bu şekilde, Kur’an’ın yüceliğine adanmış özel bir sayı bulunmaktadır ve bu sayıda “Ramazan ayının hediyesi olan Kur’an nedir” başlıklı bir derleme ile Haxhi Vehbi Dibra, Salih Vuçiterni, Hafız Ismet Dibra (Medrese Müdürü), Qazim Hoxha (Medrese hocası) ve Haki Sharofi tarafından yazılmış konulara yer verilmiştir. [3]
Dergide Kur’an’ın yorumlanmasında (Tefsir) Hfz. Ali Korça öne çıktığı görülmektedir. Dergide 1923-1929 yılları arasında 54 başlık yayımlamış olan Korça, bunlardan 12 makalesinde, Kur’an’ın farklı sûrelerinin özel yorumlarını ele almıştır. Örnek olarak şu makaleler gösterilebilir: Kevser Sûresi’nin Tefsiri,[4] İhlas Sûresi’nin Tefsiri,[5] Nasr Sûresi’nin Tefsiri.[6] Hafız Ali Korça, Kur’an sûrelerinin tam yorumlarının yanı sıra, “Hazreti Muhammed Mustafa’nın genel ve ebedî mesleği” başlıklı köşesinde ise Kur’an’da bahsedilen peygamberliğin önemi, değeri ve doğruluğu üzerine farklı makaleler yayımlamıştır.[7]Bu makalelerin incelenmesi sırasında, Hfz. Ali Korça’nın yazılarında şu önemli konuları incelemeyi ve açıklamayı amaçladığı ortaya çıkmaktadır: Kur’an’ın değerini ve onu diğer kitaplardan ayıran özellikleri vurgulamak; Kur’an’ın indirilmesiyle Arapları ve tüm insanları cahiliyet karanlığından kurtardığını kanıtlamak; Arnavut Müslümanlarının kalplerine, Kur’an’ın evrenselliği, özgünlüğü yönünü yerleştirmek ve kıyamet gününe kadar sürecek olan devamlılığını ortaya koymak; Yüce Allah’a olan doğru inancı yansıtmak; Kur’an’ın mucizelerini ve Hz. Muhammed (a.s.)’in peygamberliğini vurgulamak; Peygamberin insanlara karşı güzel özelliklerini ve davranışlarını açıklamak.
“Zani i Naltë” dergisinde, Kur’an’ı güzel bir şekilde tefsir eden ve önemli katkılarda bulunanlardan biri çok yönlü bir din adamı ve eğitimli bir alim olan Hacı Vehbi Dibra’dır. Hacı Vehbi Dibra, 1931-1937 yılları arasında dergide yayımlanan “Kur’an Ne Emrediyor” başlıklı köşesindeki makaleleri ve vaazlarıyla tanınmaktadır. Özellikle bu vaaz yazılarında, dini liderlerin ve İslam görevlilerinin eğitim ve kültür seviyeleri ile onların Arapça ve Türkçe olarak verdikleri vaazlarla ilgili kaygılarını dile getirmiştir. Bu amaçla, Arnavutçanın öğretilmesine ve İslam alimleri ve din adamları arasında kullanılmasına özel bir önem vermiştir. Ayrıca söz konusu alimin bu dergide yayımlanan tüm vaazları incelendiğinde her birinin, Arnavut halkına irşat için ilahi davet ve nebevî çağrılarla son bulduğu gözlemlenmektedir. Hacı Vehbi Dibra’nın yorumladığı sureler veya ayetler, genellikle dönemin sorunlarına ışık tutan ve ahlaki yükselişi hedefleyen sosyal içerikli konuları kapsamaktadır. Sıklıkla, Arnavut Müslümanlarının ahlaken yeniden dirilmesi için karakterlerini iyi özelliklerle süslemeleri ve bunları zenginleştirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.[8] Dolayısıyla Hacı Vehbi Dibra’nın bu çalışmalarına bakarak din, millet ve vatanın maslahatı için çalışan fedakâr bir mürşit ve davetçi olduğunu söylemek mümkündür.
Önde gelen Arnavut İslam âlimlerinden biri de Şeyh Kazım Hoxha olup İslam dini konusunda yetkin bir şekilde faaliyet yapmış ve çalışmalarıyla Arnavut Müslümanları arasında silinmez izler bırakmıştır. Özellikle Tefsir ilmine yaptığı katkılar, Zani i Naltë dergisinde yayımlanan “Kur’an Ne Emrediyor” başlıklı köşesinde, Kur’an ayetleri hakkındaki yazılarıyla öne çıkmaktadır. Bu yazılarında; inanç, ibadet, müminin ahlakı gibi doğrudan dini konuların yanı sıra, vatan ve bayrağa karşı sevgi ve sadakat gibi meseleleri de ele almıştır. Zani i Naltë dergisinin Kur’an hakkında yayımlanan özel sayısında, Şeyh Kazım Hoxha’nın Kur’an’ın yorumlanmasına yaptığı entelektüel katkı en iyi şekilde yansıtılmaktadır. Bu katkılarda şunlar vurgulanmaktadır: “Kur’an, hakikatleri gösteren eşsiz ve etkileyici bir kitaptır. Kur’an, bütün insanlığa hitap ederek başta tek bir soydan gelip kabilelere ve ailelere ayrılan, dünya hayatındayken ebedi hayata hazırlanan insanlara dair göndermelerde bulunmaktadır. O, yaratılış bakımından eşit olan tüm insanların yalnızca takva ve sadakatle şan ve şeref elde edebileceğini ve hiçbir ırkın diğerine üstünlük ya da ayrıcalık sağlamadığını ilan eder.”[9]
“Zani i Naltë” dergisi, Kur’an’ın tefsiri ve anlaşılması konusunda Arnavut toplumunda son derece önemli bir rol oynamıştır.
Bu dergide yayımlanan tefsir makaleleri, hem Arnavut âlimlerinin entelektüel ve akademik anlamda ilerleyişini yansıtmakta hem de Kur’an’ın doğru anlaşılması konusunda çok kıymetli katkılar sunmaktadır. Kur’an’ın kültürel ve dilsel bağlamının açıklanması, Kur’an ışığında güncel konuların ele alınması, hoşgörü ve birlikte yaşama ahlakı üzerine odaklanılması, farklı tartışmalara ve stereotiplere verilen yanıtların işlenmesi sunduğu katkılardan bazılarıdır. Buna göre “Zani i Naltë” dergisinin, Arnavut Müslümanlarının dini eğitimi, ahlakı ve ilmî birikimine etkisi ve literatüre büyük katkısı açıkça görülmektedir.
Not: Bu metnin genişletilmiş hali, ‘Balkan Periodicals: Trajectory of Islamic Thought 1918-1945’ Sempozyumu’nda sunulmuş ve sempozyumun edisyon kitabı olan Balkan Periodicals The Trajectory of Islamic Thought in the Interwar Period (Editörler: Sevba Abdula, Ahmet Köroğlu; İDEFE Yayınları, 2024) kitabında yayımlanmıştır.
Kaynaklar
DIBRA, Vehbi, “Ç’asht Kurani”, Zani i Naltë, VIII/4, 5, Ocak-Şubat (1933): 496-524.
DIBRA, “Ç’urdhëron Kur-ani”, Zani i Naltë IX/4,5, Aralık-Şubat (1934): 106-109.
DIBRA, “Ç’urdhëron Kur-ani”, Zani i Naltë VII/3, Kasım (1931): 80-85.
HOXHA, Qazim, “Ç’asht Kur-ani”, Zani i Naltë VIII/4,5, Ocak-Şubat (1933): 496-524.
KORÇA, Ali, “Tefsiri i sûre-i Qevtherit”, Zani i Naltë I/4, Ocak (1923): 99-103.
KORÇA, “Tefsiri i sûre-i Ihlasit (Tevhidit)”, Zani i Naltë I/3, Aralık (1923): 67-79.
KORÇA, “Tefsiri i sûre-i Nasrit”, Zani i Naltë I/6, Mart (1924): 163-169.
KORÇA, “Përmbi profesinë e përgjithshme e të përjetshme të Hazreti Muhamed Mustafasë, (a.s.)” Zani i Naltë II/1, Mart (1925): 163-169.
STPIÇEVIQ, Aleksandar, Historia e librit, Prishtinë: Rilindja, 1988, s.60.
[1] Aleksandar Stpiçeviq, Historia e librit, Prishtinë: Rilindja, 1988, s.60.
[2] Zani i Naltë, I/1, 1923.
[3] Vehbi Dibra, “Ç’asht Kurani”, Zani i Naltë, VIII/4, 5, Ocak-Şubat (1933): 496-524.
[4] Ali Korça, “Tefsiri i sûre-i Qevtherit”, Zani i Naltë I/4, Ocak (1923): 99-103.
[5] Korça, “Tefsiri i sûre-i Ihlasit (Tevhidit)”, Zani i Naltë I/3, Aralık (1923): 67-79.
[6] Korça, “Tefsiri i sûre-i Nasrit”, Zani i Naltë I/6, Mart (1924): 163-169.
[7] Bkz., Korça, “Përmbi profesinë e përgjithshme e të përjetshme të Hazreti Muhamed Mustafasë, (a.s.)” Zani i Naltë II/1, Mart (1925): 163-169.
[8] Vehbi Dibra, “Ç’urdhëron Kur-ani”, Zani i Naltë IX/4,5, Aralık-Şubat (1934): 106; Dibra, “Ç’urdhëron Kur-ani”, Zani i Naltë VII/3, Kasım (1931): 80-85.
[9] Qazim Hoxha, “Ç’asht Kur-ani”, Zani i Naltë VIII/4,5, Ocak-Şubat (1933): 496-524.