XVIII. Yüzyıl Selanik’inde Yerel Bir Aktör: Hazinderzade Ali

XVIII. Yüzyıl Selanik’inde Yerel Bir Aktör: Hazinderzade Ali

Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyıldan itibaren devletin sınırlarının genişlemesine bağlı olarak savaşların finanse edilmesi yani özellikle de asker ve iaşe temininde bölgenin yerel ileri gelenlerinin önem kazandığını görmekteyiz. Bu değişim XVIII. yüzyıla gelindiğinde devlet otoritesinin de zayıflamasının etkisiyle bu ailelerin sadece savaş dönemlerinde iaşe temininde değil aynı zamanda bölgenin siyasi ve ekonomik yönden idaresinde de etkin bir güç olmalarına sebebiyet vermiştir. Osmanlı taşra idaresinde önemli bir merkez olan Selanik şehrinde de bu ailelerin ön plana çıktığı görülmektedir. Osmanlı tarih yazımında önemli bir faktör olan bu bölgesel dinamikler üzerine yapılan mikro çalışmalarda taşranın merkez ile olan ilişkisinin yanı sıra bulundukları yöre halkı ve bölgedeki diğer yönetici kesimler üzerindeki etkilerini de görmek mümkündür. Nitekim bölgenin yönetim kadrolarında yer alarak sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarda üstlenmiş oldukları görev ve sorumluluklarda önemli rol oynamışlardır.   Osmanlı merkezi idaresi ile taşra arasında ortaya çıkan yeni ilişki ağları Selanik ve çevresinde etkin olan Hazinedarzade Ali Ağa da 1760’lı yıllardan itibaren bölgenin ticari hayatında ve asayişin sağlanmasında önemli görevler üstlenmiştir. Devam eden yıllarda ise ordunun Rusya’ya karşı yapılan seferinde kendisinden beklenen/talep edilen asker ve iaşenin temin edilmesinde sorumluluklar almıştır.

Nitekim Hazinedarzade Ali Ağa XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Selanik şehrinde hakimiyet tesis eden önemli bir yerel ileri gelen olarak karşımıza çıkmaktadır.

İlgili dönemde Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yaşanan 1768-1774 Savaşı Hazinedarzade’nin en etkin göründüğü dönem olmuştur. Ancak zaman zaman devletin emirlerine riayet etmediği de görülen Hazinedarzade, çoğunlukla devletin kendisinden beklentilerini karşılamaya çalışmış ve büyük oranda da başarılı olmuş çeşitli rütbelerle de taltif edilmiştir. 1763 yılı ile birlikte Hazinedarzade Ali Ağa karşımıza Selanik mütesellimi olarak çıkmaktadır. Merkez ile yazışmalarda Selanik mütesellimi/ayanı Ali Ağa tarafından merkeze bildirilen konular içerisinde dönemin ayanları arasında meydana gelen anlaşmazlıklar, Selanik’te bulunan Dergâh-ı Ali yeniçerilerinin itaatsizlikleri, belirtilen Selanik kaza ahalilerine zulmü sebebiyle mübaşirlerin cezalandırılmaları ve eşkıya tedibi yer almaktadır. Ali Ağa’nın mütesellimlik görevinin devam ettiği bu yıllarda Selanik ayanları arasında arabuluculuk görevini üstlenmiş, şehirde yeniçeri cemaatleri arasındaki anlaşmazlıkları gidermiş, bölgede ciddi boyutlara ulaşan eşkıya sorunu için Rumili valisi Ali Paşa ile çalışarak eşkıya tedibinde etkin rol almıştır.

1768 senesinde Rusya’ya savaş ilan edildiğinde Hazinedarzade Ali Ağa Selanik’te ileri gelenler içerisinde tartışmasız olarak en göze çarpan şahsiyet olmuştur. Hem yürütmüş olduğu mütesellimlik görevi hem de şehir ve sancakta asayişi sağlamak ve sorunları gidermek için göstermiş olduğu çaba ve başarı Selanik şehri ve sancağı gündeme geldiği zaman devletin muhatap aldığı tek kişi durumunda olmuştur. Bu durum aynı zamanda onun savaşta ve ordunun desteklenmesinde oynayacağı yerel role dair işaretler vermektedir. Savaşın ilk senesinde Ali Bey’den talep edilen şeylerden ilki ordunun ihtiyacı için buğday ve arpanın satın alınması görevi olmuştur. Bundan sonra kendisinden talep edilen şeylerin çoğu da savaş ile ilgilidir. Ekim 1769 tarihinde takip eden seneye hazırlık olarak kendisinden bin mîrî levend tahrir etmesi istenilmiş ve 1770’li yıllardan itibaren savaşın yoğunluk kazanmasıyla Kırım Hanı Kaplan Giray maiyetine görevlendirilmiştir. Osmanlı ordusunun Tuna cephesinde Rus ordusu ile aktif mücadelesi Mora yarımadasının Rus filosu karşısında saldırıya açık kalmasına sebep olmuş ve Mora’nın savunması bu yarımadanın ve güney Rumili bölgesinin yerel ileri gelenlerine bırakılmak zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu ileri gelenlerden birisi bölgenin en güçlülerinden olan Hazinedarzade Ali’dir. 1772 senesi için Hazinedarzade Ali’nin adını yine ordunun ihtiyaç duyduğu asker temini için birçok ayana yazılan hüküm kayıtları içerisinde görmekteyiz. Hazinedarzade’nin özellikle de savaş organizasyonu için görevleri sadece asker temini ile kalmamıştır. Savaşın sonlarına gelindiğinde Hazinedarzade Ali’yi yine ordunun en önemli ihtiyaçlarından biri olan zahirenin tedariki noktasında önemli bir görev alarak zahire mübayacısı olarak devlet hizmetinde görmekteyiz. Tüm bu beklentiler savaşın son yılında yani 1774 yılında da talep edilmiş ve Ali Ağa tarafından karşılanmıştır. Ancak bu sefer zahire ihtiyacı ordunun ihtiyacı için değil İstanbul’da ortaya çıkan hububat darlığını gidermek içindir.  

Savaştan sonra da devlet hizmetinde gördüğümüz Hazinedarzade’nin 1776 senesinde Selanik Baruthanesi nazırının vekili görevinde bulunmuştur. Sonrasında ise kendisine evinden uzak yeni bir görev verilmiş ve Ali Ağa’nın yeni görevi İsakçı ambarları emaneti görevine atanmasıdır.  Osmanlı Devleti açısından Tuna Nehri kıyısında bulunan İsakçı ambarları hem savaş hem de barış dönemlerinde önemli bir yere sahip olmuştur. İsakçı ambarları hem Tuna civarında bulunan ordunun ve hem de İstanbul’un hububat ihtiyacının karşılanmasında çok önemlidir. Bu önemli görevin Ali Ağa’ya verilmesi devletin kendisine güven duyduğunu göstermesi bakımından önem arz etmektedir. Ali Ağa’nın bu göreve başlamasından sonra merkezden gelen hükümler çeşitli kazalardan toplanması gereken zahirenin ambarlara sevkini içermektedir. 1780 yılına gelindiğinde Hazinedarzade Ali Ağa’nın mübayaa işini devam ettirdiğini ve devletin ihtiyaç duyduğu zahireyi tedarik noktasında hala devlete yardımcı olduğu görülmektedir. 1781 senesi sonuna gelindiğinde ise Ali Ağa’nın vefat ettiği veya sıhhi sebepler dolayısıyla görevinden alındığı anlaşılmaktadır. Zira bahsi geçen seneye ait bir belgede kendisinden eski İsakçı ambar emini olarak bahsedilmektedir. Bununla beraber 1783 senesinden itibaren oğlu olduğunu tahmin ettiğimiz Hazinedarzade İbrahim Ağa İbrail Nazırı ve İsakçı Ambarı Emini olarak karşımıza çıkmaktadır.

XVIII. yüzyıl aynı zamanda devletin sürekli olarak seferlerle uğraştığı ve toprak kayıplarına uğradığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde en çok da Rusya ile bir dizi savaş yapılmıştır. Özellikle savaş dönemlerinde ordunun ihtiyacı olan asker, zahire gibi çeşitli gereksinimlerin karşılanmasında yoğun bir şekilde bölge yerel ileri gelenlerine yazılan hükümler çoğunlukla bu taleplere yönelik olmuştur. Hazinedarzade Ali’nın gayet mütevazi görevlerle başlayan serüveni devletle olan gelgitli ilişkileri sebebiyle zaman zaman kesintiye uğramış en azından bir örnekte cezalandırılmış ve birçok kez tehditlere maruz kalmıştır. Hazinedarzade bazı hatalar yapmasına ve hatta firar etmesine rağmen devlet ile olan iş birliğine devam etmiş ve mükafatlandırılmıştır. Her seferinde kendisine daha önemli görevler verilmiştir. Hatta son görevleri memleketinden çok uzak olması sebebiyle birçok zorluğu içermiş olmalıdır. Ancak bahsi geçen görevin önemi devletin kendisine olan güvenini de bize anlatmaktadır.

Hazinedarzade Ali’nin kariyer çizgisine bakıldığı zaman mirimiranlık elde etmesi beklenen bir sonuçtur.

Ne var ki muhtemel olan bu ödül ömrü vefa etmediği için gerçekleşmemiştir. Kendi çabalarının meyvesini ise oğlu İbrahim toplamış ve birkaç sene sonra Mirimiran olmayı başarmıştır. Burada Hazinedarzadeler örneğinde ele aldığımız bir yerel ailenin yükseliş hikayesi sadece bu ailenin devletle uyumlu çalışmasına bağlı değildir. Zira Selanik gibi kozmopolit ve ticari hayatı geniş ve zengin bir şehrin taşıdığı potansiyel ve bu ticari potansiyelin devlet tarafından bilinmesi ve aynı potansiyelin bahsi geçen aile tarafından değerlendirilebilmesi de ailenin yükselişinde önemlidir. Nitekim İmparatorluğun çeşitli bölgelerinde ayan aileleri bulunmasına rağmen bulundukları şehir veya kasabanın önemsizliği sebebiyle bu ailelerin hiçbir zaman etkin bir siyasi ve askeri bir figür haline gelemedikleri bilinmektedir.

Not: Bu metnin genişletilmiş hali, 3. Uluslararası Balkan Çalışmaları Kongresi’nde sunulmuş ve kongrenin edisyon kitabı olan THE BALKANS: History, Religion and Society (Editörler: Sevba Abdula, Semran Murtezani; İDEFE Yayınları, 2024) kitabında yayımlanmıştır.

Kaynakça

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı(BOA)

AE.SABH.I. (Ali Emiri-Abdülhamid I)

311/20863 (H. 1 Receb 1194/M. 3 Temmuz 1780).

113/7640 (H. 14 Muharrem 1196/M. 30 Aralık 1781).

90/6219(H. 28 Cemaziyelahir 1202/M. 5 Nisan 1788).

AE.SMST.III. (Ali Emiri-Mustafa III)

33/2268 (H. 23 Ramazan 1171/M. 31 Mayıs 1758).

107/8118 (H. 14 Rabiulevvel 1187/M. 5 Haziran 1773).

318/25625 (H. 29 Zilhicce 1187/M. 13 Mart 1774).

345/27800 (H. 29 Zilhicce 1187/M. 13 Mart 1774).

AE.SOSM.III, 74/5669 (H. 13 Zilkade 1170/M. 30 Temmuz 1757).

C.AS. (Cevdet-Askeriye)

59/2800 (H. 17 Safer 1184/M. 2 Haziran 1770).

59/2776 (H. 29 Cemaziyelahir 1184/M. 20 Ekim 1770).

957/41609-1(Tarihsiz).

957/41609-3 (H. 29 Recep 1184/M. 18 Kasım 1770).

957/41609-5 (H. 16 Şevval 1184/M. 2 Şubat 1771).

554/23244 (H. 25 Zilkade 1187/M. 7 Şubat 1774).

1184/52834 (H. 19 Cemaziyelevvel 1191/M. 25 Haziran 1777).

263/10923 (H. 29 Şaban 1191/M. 2 Ekim 1777).

323/13381 (H. 29 Şevval 1191/M. 30 Kasım 1777).

1013/44375 (H. 9 Recep 1183/M. 8 Kasım 1769).

469/19581 (H. 20 Şaban 1191/M. 23 Eylül 1777).

947/41097 (H. 21 Muharrem 1198/M. 16 Aralık 1783).

888/38180 (H. 29 Recep 1198/M. 18 Haziran 1784).

967/42090 (H. 18 Şaban 1200/M. 16 Haziran 1786).

C.DH. (Cevdet-Dahiliye)

93/4631(H. 21 Cemaziyelahir 1176/M. 7 Ocak 1763).

93/4631-1(H. 21 Cemaziyelahir 1176/M. 7 Ocak 1763).

93/4631-2 (H. 21 Cemaziyelahir 1176/M. 7 Ocak 1763).

93/4631-3, 4, 5 (H. 21 Cemaziyelahir 1176/M. 7 Ocak 1763).

289/14420 (H. 29 Zilkade 1184/M. 16 Mart 1771).

39/1930; 95/4717 (H. 23 Cemaziyelahir 1198/M. 14 Mayıs Aralık 1784).

39/1930 (H. Evasıt Recep 1202/M. 16-26 Nisan 1788).

C.İKTS. (Cevdet-İktisat)

19/936 (H. 23 Zilkade 1183/M. 20 Mart 1770).

C.NF. (Cevdet-Nafia)

51/2529 (H. 26 Şevval 1197/M. 24 Eylül 1783).

41/2001 (H. 19 Rebiülahir 1199/M. 1. Mart 1784).

C.ML. (Cevdet-Maliye)

528/21615 (H. 14 Ramazan 1171/M. 22 Mayıs 1758).

586/24131 (H. 29 Muharrem 1164/M. 28 Aralık 1750).

459/18608 (H. 29 Rebiülahir 1183/M. 1 Eylül 1769).

776/31688 (H. 21 Zilhicce 1183/M. 17 Nisan 1770).

178/7565-1 (H. 29 Ramazan 1186/M. 24 Aralık 1772).

A.DVNS.MHM.d (Mühimme Defterleri)

168, 339-340/1410, 1411, 1412 (H. Evahir Zilhicce 1184/M. 6-15 Nisan 1771).

171, 65/215, (H. 19 Zilkade 1185/M. 23 Şubat 1772).

171, 62-65/198-215 (H. Evahir Zilkade 1185/M. 24 Şubat 1172)

TS.MA.e (Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Evrakı)

707/62 (H. 8 Zilkade 1187/M. 21 Ocak 1774).

 

Yayınlanmış Kaynaklar ve Araştırma Eserleri

Akdağ, M. (1963). Osmanlı Tarihinde Âyânlık Düzeni Devri (1730-1839). Tarih Araştırmaları Dergisi, 8(14), 51-61.

 Alkan Günay, N. (2010). 18. Yüzyılda Osmanlı Taşra Yönetim Düzeninin SosyoKültürel Yapıya Etkileri (Bursa Örneği). (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Uludağ Üniversitesi.

Batmaz, E. (1996). İltizam Sisteminin XVIII. Yüzyıldaki Boyutları. Tarih Araştırmaları Dergisi, 18(29), 39-50.

Bayram, S. (2009). Osmanlı Döneminde Selanik Limanı 1869-1912. (Yayımlanmamış Doktora Tezi). İstanbul Üniversitesi.   

Akyol, U. (2019), Müstakil Kırım Hanlığı (1772-1783), (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Hacettepe Üniversitesi.

Emecen, F. M. (2016). Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş ve Yükseliş Tarihi (1300-1600). Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Ergenç, Ö. (1982). Osmanlı Klâsik Döneminde Ayan ve Eşraf Üzerine Bazı Bilgiler. Osmanlı Araştırmaları, 3, 105-133.

Fidan, F. (2022), XVIII. Yüzyılda Tuna Nehri Kıyısında Bir Hububat Merkezi: İsakçı Ambarları. Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 33, 11-38. 

Kallek, C. (2002). Kile. TDVİA. 25, Diyanet Vakfı Yayınları, 567-570.

Kiel, M. (2009). Selanik. TDVİA. 36, Diyanet Vakfı Yayınları, 352-357.

Köse, O. (2006). 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması. Türk Tarih Kurumu Yayınları.

Mantran, R. (2012). Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (Çev. Server Tanilli). Türkiye İş Bankası Kültür   Yayınları.    

Mert, Ö. (1991). Ayan. TDVİA. 4, Diyanet Vakfı Yayınları, 195-198.

Nagata, N. (1982). Muhsin-zâde Mehmed Paşa ve Ayânlık Müessesesi. Institute for the Study of Languages and Cultures of Asia and Africa.

Özcan, A. (2001). Kapıcı. TDVİA. 24, Diyanet Vakfı Yayınları, 345-347. 

Özdemir, B. (1990). Osmanlı Çoğulculuğu: Selanik’in 1840’lı Yıllarda Müslüman, Ortodoks ve Musevi Cemaatleri. Osmanlı Ansiklopedisi, IV, (Güler Eren ed.), Yeni Türkiye Yayınları, 262-269.

Özkaya, Y. (1977). Osmanlı İmparatorluğunda Âyânlık. AÜDTCF Yayınları.  

Özkaya, Y. (1999). Merkezi Devlet Yapısının Zayıflaması Sonuçları: Ayanlık Sistemi ve Büyük   Hanedanlıklar, Osmanlı Ansiklopedisi, VI, (Güler Eren ed.), Yeni Türkiye Yayınları, 165-173.

Özkaya, Y. (2006). Mütesellim. TDVİA. 32, Diyanet Vakfı Yayınları, 203-204.

Öztürk, M. (2015). Rusçuk Ayanı Alemdâr Mustafa Paşa ve Mallarının Müsâdere Sürecine Kısa Bir Bakış. Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7, 95-129.

Turgut, V. (2020). Balkanlar’da Bacıyân Evkafı. Uluslararası Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, 2(1), 244-317.

Uzunçarşılı, İ. H. (2008). Osmanlı Tarihi. I, TTK Yayınları.

Uzunçarşılı, İ. H. (1995). Osmanlı Tarihi, IV(I), TTK Yayınları.

Benzer Yazılar

Yorum Yap